-1-   -2-   -3-   -4-   -5-   -6-   -7-   -8-   -9-

Musa'nın birinci kitabı, bölüm 6: Yaratılış hikayesi açıklamalarıyla birlikte

1. İnsanlar yeryüzünde çoğalmaya başladı, kızlar doğdu.

1. İnsanlar yeryüzünde çoğalmaya başladı, kızlar doğdu.


Ayet: İnsanlar yeryüzünde çoğalmaya başladığında, kötülüğe eğilim de ortaya çıktı.


Gerekçe: "İnsan" burada bir bireye değil, tüm insanlığa atıfta bulunur. "Yeryüzünde çoğalmaya başladığında" insanlığın sayısındaki artışı sembolize ederken, "kızları doğdu" onlarla birlikte kötü arzuların da ortaya çıktığını ima eder.


2. İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler.

2. İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler.


Ayet: İnsanlar, inancın öğretilerini kendi arzularıyla karıştırmaya başladı.


Gerekçe: "Tanrı oğulları" inancın ilkelerini simgelerken, "insan kızları" insanın kötü arzularını simgeler. "Tanrı oğulları, insan kızlarının güzel olduğunu görünce, her biri istediğini kendine eş olarak aldı" ifadesi, inancın ilkelerinin bu kötü arzularla karıştırıldığını ifade eder.


3. RAB, “İnsanlar günahlı oldukları için ruhum onlarla sonsuza dek kalmayacak” dedi, “Bundan böyle ömürleri yüz yirmi yıl olacak.”

3. RAB, “İnsanlar günahlı oldukları için ruhum onlarla sonsuza dek kalmayacak” dedi, “Bundan böyle ömürleri yüz yirmi yıl olacak.”


Ayet: İnsanın kötü doğası hakim oldu ve geriye kalan iyilik bastırıldı.


Gerekçe: "Ruhum" insandaki kötülüğe karşı savaşan manevi etkiyi sembolize eder. "Sonsuza dek" bu mücadelenin sonsuza dek sürmeyeceğini, çünkü insanın bedenin ayartmalarına yenik düşmeye meyilli olduğunu belirtir. "O, ettendir" insanın bedensel ayartmalara olan eğilimini sembolize eder. "Yüz yirmi yıl" manevi yenilenme dönemini simgeler.


4. İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde –ve sonrasında– yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağın güçlü, ünlü adamlarıydı.

4. İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde –ve sonrasında– yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağın güçlü, ünlü adamlarıydı.


Ayet: O dönemde, inancın öğretilerini kendi kötü arzularıyla karıştıran insanlar, güç açgözlü tiranlar haline geldi.


Gerekçe: "Devler" burada fiziksel olarak büyük insanları değil, muazzam bencil bir güç hırsına sahip olanları temsil eder. "Tanrı oğulları, insan kızlarına gitmeye başladı" ifadesi, inanç hakkında bilgi sahibi olanların bunu kötü amaçlar için kullanmaya başladıklarını ifade eder. "Eski zamanlardan beri güçlü olanlar, ünlü adamlar" bu tür insanların her zaman var olduğunu simgeler.


5. RAB yeryüzünde insanın yaptığı kötülüğün büyük, aklının fikrinin hep kötü olduğunu görünce,

5. RAB yeryüzünde insanın yaptığı kötülüğün büyük, aklının fikrinin hep kötü olduğunu görünce,


Ayet: Tanrı, insanların kötülüğünün yayıldığını ve kalplerinin tamamen kötülüğe döndüğünü gördü ve insanı yarattığına pişman oldu.


Gerekçe: "Yeryüzünde insanların kötülüğü büyük idi" ifadesi, insanın kötü doğasının galip geldiğini gösterir. "Yüreğinin her düşüncesi sürekli olarak sadece kötüydü" ifadesi, insanın düşüncelerinin ve arzularının yalnızca kötülüğe odaklandığını ifade eder.


6. insanı yarattığına pişman oldu, yüreği sızladı.

6. insanı yarattığına pişman oldu, yüreği sızladı.


Ayet: Tanrı, insanın ilk amacından bu kadar uzaklaşmış olmasına üzüldü.


Gerekçe: "Ve RAB, yeryüzünde insanı yarattığı için pişman oldu ve yüreğinde acı duydu" Tanrı'nın insanın seçtiği yol için duyduğu üzüntüyü gösterir.


7. “Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım” dedi, “Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.”

7. “Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım” dedi, “Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.”


Ayet: Tanrı, insanı ve yarattığı tüm kötülüğü yok etmeye karar verdi.


Gerekçe: "Yarattığım insanları yeryüzünden sileceğim" Tanrı'nın insanın dünyaya getirdiği kötülükten dünyayı arındırma niyetini simgeler. "İnsandan hayvana, sürüngene ve gökyüzündeki kuşlara kadar" kötülüğün tüm tezahürlerini ifade eder. "Çünkü onları yarattığıma pişmanım" Tanrı'nın insanın yaratılışını nasıl çarpıttığına dair üzüntüsünü simgeler.


8. Ama Nuh RAB’bin gözünde lütuf buldu.

8. Ama Nuh RAB’bin gözünde lütuf buldu.


Ayet: Ama Nuh farklıydı; onda hala iyilik ve inanç vardı.


Gerekçe: "Ancak Nuh, RAB'bin gözünde lütuf buldu" Noa'nın çağdaşları arasında bir istisna olduğunu sembolize eder çünkü inancını ve iyiliğini korumuştur.


9. Nuh’un öyküsü şöyledir: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi. Tanrı yolunda yürüdü.

9. Nuh’un öyküsü şöyledir: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi. Tanrı yolunda yürüdü.


Ayet: Nuh, kendi kuşağında adil ve kusursuz bir adamdı. Nuh Tanrı ile yürüdü.


Gerekçe: "Bunlar Nuh'un kuşaklarıdır" manevi insanın niteliklerini simgeler. "Nuh, kendi kuşağında adil ve kusursuz bir adamdı" ifadesi, onun manevi ilkelere göre yaşadığını ifade eder. "Nuh Tanrı ile yürüdü" ifadesi, onun Tanrı'nın öğretisine göre yaşadığını ifade eder.


10. Üç oğlu vardı: Sam, Ham, Yafet.

10. Üç oğlu vardı: Sam, Ham, Yafet.


Ayet: Nuh, üç farklı manevi anlayış biçiminin babası oldu.


Gerekçe: "Nuh üç oğul doğurdu: Sam, Ham ve Yafet" üç farklı manevi anlayış düzeyini sembolize eder.


11. Tanrı’nın gözünde yeryüzü bozulmuştu; zorbalıkla dolmuştu.

11. Tanrı’nın gözünde yeryüzü bozulmuştu; zorbalıkla dolmuştu.


Ayet: İnsanlık kötü ve şiddet dolu hale gelmişti.


Gerekçe: "Yeryüzü Tanrı'nın gözünde bozulmuştu" ifadesi, insanların eylemlerinin manevi ilkelere aykırı olduğunu ifade eder. "Yeryüzü şiddetle doluydu" kötülüğün tezahürlerindeki artışa işaret eder.


12. Tanrı yeryüzüne bakınca her şeyin yozlaştığını gördü. Yeryüzünde yaşayanların tümü yozlaşmıştı.

12. Tanrı yeryüzüne bakınca her şeyin yozlaştığını gördü. Yeryüzünde yaşayanların tümü yozlaşmıştı.


Ayet: Tanrı, insanlığın doğru yoldan saptığını gördü.


Gerekçe: "Tanrı yeryüzüne baktı ve işte, o bozulmuştu" Tanrı'nın insanın günahlarının farkında olduğunu simgeler. "Beden giyen herkes, yeryüzünde kendi yolunu bozmuştu" ifadesi, insanların manevi yaşamı terk edip bedensel hale geldiklerini ifade eder.


13. Tanrı Nuh’a, “İnsanların sonu geldi” dedi, “Çünkü yeryüzü zorbalıkla doldu. Onları yok edeceğim. Hem de yeryüzüyle birlikte.

13. Tanrı Nuh’a, “İnsanların sonu geldi” dedi, “Çünkü yeryüzü zorbalıkla doldu. Onları yok edeceğim. Hem de yeryüzüyle birlikte.


Ayet: Tanrı, Nuh'a kötülüğü yok etme niyetini bildirdi.


Gerekçe: "Tanrı, Nuh'a şöyle dedi: 'Her canlının sonu bana geldi'" Tanrı'nın dünyayı kötülükten arındırma niyetini sembolize eder. "Çünkü yeryüzü onların zorbalığıyla doludur" insanın günahlarının sonuçlarına işaret eder. "İşte, onları yeryüzüyle birlikte yok edeceğim" kötülüğün tamamen yok edilmesini sembolize eder.


14. Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, gemiyi bölmelere ayır.

14. Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, gemiyi bölmelere ayır.


Ayet: Tanrı, Nuh'a yeni manevi durumu simgeleyen bir gemi inşa etmesini emretti.


Gerekçe: "Kendine gofer ağacından bir gemi yap" Nuh'un kendisi ve ailesi için yeni bir manevi alan yaratması gerektiği anlamına gelir. "Gemide odalar yap ve onu hem içeriden hem dışarıdan ziftle kapla" manevi durumun güçlendirilmesini ve kötülüğün etkisinden korunmasını simgeler.


15. Gemi şöyle olacak: Boyu üç yüz, eni elli, yüksekliği otuz arşın olacak.

15. Gemi şöyle olacak: Boyu üç yüz, eni elli, yüksekliği otuz arşın olacak.


Ayet: Geminin boyutları manevi insanın niteliklerini simgeler.


Gerekçe: "Gemiyi şu şekilde yapacaksın: Geminin uzunluğu üç yüz arşın, genişliği elli arşın ve yüksekliği otuz arşın olacak" manevi yaşamın derinliğini, genişliğini ve yüksekliğini simgeler.


16. Pencere de yap; üstten arşınlık bir yer kalsın. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Gemiyi üç katlı yap: Alt kat, orta kat, üst kat.

16. Pencere de yap; üstten arşınlık bir yer kalsın. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Gemiyi üç katlı yap: Alt kat, orta kat, üst kat.


Ayet: Geminin pencereleri ve kapıları manevi görüşü ve dinlemeyi simgeler.


Gerekçe: "Gemide yukarıdan bir arşın yüksekliğinde bir pencere yapacaksın ve geminin kapısını yan tarafına koyacaksın; alt, ikinci ve üçüncü katlar yapacaksın" manevi ışığı alma ve Tanrı'nın rehberliğini dinleme yeteneğini simgeler. "Alt, ikinci ve üçüncü katlar yapacaksın" farklı manevi anlayış seviyelerini sembolize eder.


17. Yeryüzüne tufan –yeryüzündeki bütün canlıları yok edecek sular– göndereceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek.

17. Yeryüzüne tufan –yeryüzündeki bütün canlıları yok edecek sular– göndereceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek.


Ayet: Tanrı, dünyayı kötülüğün etkisini simgeleyen bir "tufan" ile kötülükten arındıracağını bildirdi.


Gerekçe: "İşte, yeryüzüne sularla bir tufan getireceğim, göklerin altında yaşam soluğu olan her canlıyı yok etmek için" kötülüğün yayılmasını ve onun yıkıcı etkisini simgeler. "Yeryüzünde olan her şey yok olacak" kötülüğün kaçınılmaz sonuçlarına işaret eder.


18. Ama seninle antlaşmamı sürdüreceğim. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin.

18. Ama seninle antlaşmamı sürdüreceğim. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin.


Ayet: Tanrı, Nuh'a ve ailesine kurtuluş sözü verdi.


Gerekçe: "Ama seninle antlaşmamı kuracağım" Tanrı'nın kendisine sadık olanları koruyacağına dair sözünü simgeler. "Sen, oğulların, karın ve oğullarının karıları seninle gemiye girin" manevi yenilenme olasılığını simgeler.


19. Sağ kalabilmeleri için her canlıdan bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al.

19. Sağ kalabilmeleri için her canlıdan bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al.


Ayet: Nuh'a, insanın çeşitli arzu ve isteklerini simgeleyen hayvanları gemiye götürmesi emredildi.


Gerekçe: "Her canlıdan, her bedenden, gemiye ikişer tane alacaksın, seninle yaşamaları için; erkek ve dişi olsunlar" ifadesi, yeniden doğmuş insanda farklı arzu ve istekler arasında bir denge olması gerektiğini sembolize eder.


20. Çeşitli kuşlardan, hayvanlardan, sürüngenlerden birer çifti sağ kalabilmeleri için yanına al.

20. Çeşitli kuşlardan, hayvanlardan, sürüngenlerden birer çifti sağ kalabilmeleri için yanına al.


Ayet: Hayvanların gemiye girmesi manevi yenilenmeyi simgeler.


Gerekçe: "Kuşlardan türlerine göre, hayvanlardan türlerine göre ve yeryüzünde sürünen tüm canlılardan türlerine göre - her birinden ikişer tane - senin yanına gemiye gelsinler, yaşasınlar" ifadesi, insan doğasının farklı yönlerinin uyum içinde olması gerektiğini sembolize eder.


21. Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola.”

21. Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola.”


Ayet: Nuh'a, hem kendisi hem de hayvanlar için manevi gücün geri kazanımını simgeleyen yiyecek toplaması emredildi.


Gerekçe: "Kendine yiyebileceğiniz her türlü yiyecek alın ve yanınızda biriktirin; size ve onlara yiyecek olacak" ifadesi, yeniden doğuş sürecinde hem manevi hem de fiziksel güce ihtiyaç duyulduğunu sembolize eder.


22. Nuh Tanrı’nın bütün buyruklarını yerine getirdi.

22. Nuh Tanrı’nın bütün buyruklarını yerine getirdi.


Ayet: Nuh, Tanrı'nın talimatlarına uydu.


Gerekçe: "Böylece Nuh yaptı; Tanrı'nın ona emrettiği her şeyi aynen yaptı" Tanrı'nın rehberliğine itaat etmeyi ve O'nun planına güvenmeyi sembolize eder.


Bu web sitesi, Emanuel Swedenborg'un (1688-1772) "Arcana Coelestia" (1756) adlı eserine dayanarak Tekvin 1'in kısaltılmış bir açıklamasını sunmaktadır. Swedenborg, Tekvin 1'in, yalnızca harfiyen okunduğunda tam olarak anlaşılamayan, göksel sırları ve manevi öğretileri içerdiğine inanıyordu. Swedenborg, insanların kendi yaşamlarını daha iyi anlamalarına ve ruhsal olarak gelişmelerine yardımcı olmak için bu derin anlamları ortaya çıkarmak istemiştir.

-1-   -2-   -3-   -4-   -5-   -6-   -7-   -8-   -9-